İlk Mağara Resimleri
İlk Mağara Resimleri

İlk Mağara Resimleri
Geçmişi anlamanın çeşitli yolları var. Bu yolları kullanarak farklı sonuçlara ulaşabiliriz. Ulaştığımız sonucun teoride kalması çok olasıdır. Amphora bulduysak (yazılı belge yoksa) analiz yaparak kabın içindeki izlerden o kabın ne için kullanıldığı sonucuna ulaşabiliriz. Ama duvar resmi çok farklıdır. Malzeme bilgisine ulaşarak boyaların nelerden elde edildiği bilgisini teyit edebiliriz. Ama neden yaptıklarını anlayamayız. Bu andan itibaren arkeolojiden keyif almaya başlarım. Devasa surlar, mükemmel heykeller değil o resmin duvara neden yapıldığı beni heyecanlandırır. Bazı cevaplara ulaşmamızda yardımcı olan bir yol da etnoarkeolojidir. Basit anlatımıyla, kaşığa benzer bir cisim bulduysak bunun bugünkü kullanımdan yemek yemek için kullanılmış olduğunu düşünebiliriz. Tabi ki analizler, varsa yazılı metinler veya farklı buluntularla bunu desteklemeye çalışırız.
Bulunan ilk en eski duvar resimleri üst paleolitik (30.000 yıl önce) döneme tarihlenen İspanya’ nın kuzeyindeki Altamira mağarasındadır. Tabi ki olası keşifler bizleri başka bir bölgede daha eski dönemlere ait duvar resimlerine ulaştırabilir. Bu mağarada renkli büyük hayvan figürleri özellikle bizon, geyik, yaban domuzu ve at hareketli bir biçimde betimlenir. Bu yazı bilimsel bir yazı değildir. Bilimi de reddederek yazılan bir yazı da değildir. Sadece biraz farklı gözle bakmalıyız veya biraz daha sade bakmalıyız. Eldeki teoriler, çizilen resimlerin avcılıkla ,bereketle veya büyüyle ilgili olduğunu anlatır. Neden bunlar çizildi sorusuna her zaman verebileceğimiz bir cevap vardır. Benim cevabım çünkü yapan kişi öyle istedi! Buna sanat mı denir, eğlence mi denir bilinmez. Bir kazıda yapıyı oluşturan kerpiç blokların yatay olarak oluşturulduğunu fakat sadece bir tanesinin dikey konduğunu fark ettik. Peki neden? Rüzgar etkeni, tılsım, savunma amaçlı veya ne olabilir? Acaba taş bloğu yerleştiren usta öyle istemiş olabilir mi? Keyfi öyle istemiş…

Duvar Resimleri
Etnoarkeolojiden bahsedersek bugünkü duvar resimleri neden yapılıyor onları ele almamız gerekli. Somut bir konu olmadığı için eşleştirmek çok zor. Fakat bugünkü duvar resimleri önemli bir kişiyi övme, özel bir olanı anma, yönetimi protesto amaçlı ve en önemlisi keyfidir. Resim yapıldığında mistik bir oluşum beklenmez. Yönetimin devrilmesi veya anılan kişinin geri gelmesi mümkün değil. İnancım (tez olamaz) tarihte her zaman bir keyfiyetin olabileceğini unutmamak. Maalesef bilimle uğraşan kesimin de içinde olaylı basitleştirmek değil efsaneleştirmek isteyenler oluyor. Elimizde kesin veriler yoksa fantastikleştirmek yerine sadeleştirmek daha da heyecanlı olmaz mı?
Ulubatlı Hasan’ ın gerçekte var olmadığını söylediğim bir kişinin yüzündeki ifade, hayallerinin yıkıldığını gösterdi bana. Evet, bayrağı bir kişi mutlaka dikti deseydik (muhtemelen bir kişi şehrin bir yerine ilk bayrağı dikmiştir!) içimizde kendi figürümüz yer alacaktı. Tüm bu keyfiyet söylemlerime karşı benim de cevap veremediğim konu birbirleriyle iletişime geçmemiş insanların farklı zaman veya farklı bölgelerde birbirlerine benzer resim yapmalarıdır. Onları etkileyen neydi? Duvara resim yaparken gördüklerini mi tasvir etti (orantısız olanlar var), gördüğü rüyayı mı çizdi, yapmak istediği bir olayı mı çizdi, kendi geçmişinden bir anı mı çizdi, yoksa bizim kadar sorgulamadan keyfi istediği için mi çizdi?
